17 Ağustos Pazar sabahı, 30 kişilik ekibimizle Soğanlı Vadisi’nden yürüyüşe başladık. Vadinin girişinde süzülen balonlar güne “start ver” der gibiydi; kısa bir bilgilendirme ve güvenlik direktiflerinin ardından rotaya koyulduk. Yolumuz üzerindeki Gizli Kilise, Kubbeli Kilise ve Yılanlı Kilise’nin yanından geçerken, taşların arasına sinmiş tarihi selamladık. Yılanlı Kilise’nin yanı başında verdiğimiz serbest zaman ve kahvaltı molasında hem enerjimizi tazeledik hem de ilk karelerimizi aldık.
Molanın ardından Avla Kanyonu’na girişle birlikte ortam bambaşka bir atmosfere dönüştü. Mevsimin bereketiyle yer yer boyumuzu aşan otların arasından ilerlerken, metrelerce yüksekliğe uzanan dik kayalar bizi daralan bir geçide doğru çağırdı. Kanyonun bazı yerlerinde genişlik 1–2 metreye kadar indi; tepeden süzülen güneş ışıkları dar duvarlara vurdukça, adımlarımızın ritmine ışık huzmeleri eşlik etti. Ekip uyumu, tempomuzun en güzel ölçüsüydü; kimseyi geride bırakmadan, herkesin doğanın tadını çıkarabildiği bir akış yakaladık.
Yaklaşık 10–11 kilometrelik parkuru tamamlayıp Güzelöz Köyü meydanında yürüyüşü sonlandırdık. Vakit kaybetmeden Derinkuyu İlçesi’ne geçerek serbest zaman verdik; isteyenler ihtiyaçlarını giderip yemeklerini yedi, dileyenler de ferdi olarak Derinkuyu Yeraltı Şehri’ni ziyaret etti. Ardından Ankara’ya doğru dönüşe geçerek faaliyetimizi güzel bir yorgunluk ve bolca tebessümle tamamladık.
Katılım gösteren tüm doğaseverlere, ekip uyumuna katkı sunanlara ve güler yüzleriyle motivasyonumuzu yüksek tutan herkese teşekkür ederiz. Doğayı koruyarak, tarih ve kültürle iç içe yeni rotalarda buluşmak dileğiyle.